Yaklaşık 30 sene önce başlayan özgür yazılım hareketi, günümüzde açık kaynak hareketi ile birlikte bilgi işlem sektörünün hemen her alanında olmazsa olmaz kabul edilmekte ve en kritik iş uygulamalarından tutun en sıradan günlük ofis uygulamalarına dek somut alternatifler sunmaya devam etmektedir.
Google, IBM, Yahoo, Amazon gibi devasa iş operasyonlarını başta GNU/Linux işletim sistemi olmak üzere özgür ve açık kodlu yazılımlara emanet eden şirketlerin yanısıra, araştırma geliştirme çalışmalarını özgür ve açık platformda sürdüren dünya çapında üniversiteler de göstermektedir ki özgür ve açık kodlu yazılımlar ticaretin ve inovasyonun ötesinde geleceğe yönelik öncü teknolojilerin de sağlam zemini teşkil etmektedir.
Özgür ve açık kodlu yazılım dünyası, ortaya koyduğu kısa vadeli teknolojik ve maddi avantajlara ek olarak çok önemli bir amaca daha hizmet etmektedir: teknolojiyi, bilimi inceleyip, araştırıp anlamak ve çok daha iyisini geliştirmek isteyen zihinler için değeri para ile ölçülemeyecek bir fırsatlar ve kaynaklar havuzunu beslemek ve yeni nesilleri üretkenliğe, paylaşımcılığa teşvik etmek.
Günümüzde çoğu kişi tarafından sorulan temel soru "özgür yazılımlara geçmeli miyiz?" sorusu değildir. Artık "hangi özgür ve açık kodlu yazılım kombinasyonlarını ne tür işlerde kullanabiliriz?", "geliştirdiğimiz özgür yazılım için ne tür bir iş modelini hedeflemeliyiz?", "hedeflediğimiz özgür yazılımlar için en iyi eğitimleri nasıl alabilir yahut verebiliriz?" gibi pratik sorular gündemdedir. Bilgi işlem dünyasının amacı artık düşük maliyetli, güvenilir, açık standartlarla uyumlu ve ticari dalgalanmalar ile krizlere dayanıklı sistemleri tasarlamak, bunları olabildiğince yaygınlaştırmaktır.
İstanbul Bilgi Üniversitesi* ve Linux Kullanıcıları Derneği'nin** bu amaca katkıda bulunmak için gerçekleştirmekte oldukları etkinlikler 9. yılında Özgür Yazılım ve Linux Günleri ismi altında birleşiyor.
Kaynak ve ayrıntılı bilgi: www.ozguryazilimgunleri.org